Bilateral Parsiyel Nefrektomi

Size bu rıza belgesinde hastalığınız hakkında bilmeniz gerekenler, hastalığınızın muhtemel sebepleri ve nasıl seyredeceği, tıbbi müdahalenin/ girişimin kim tarafından nerede, ne şekilde ve nasıl yapılacağı ile tahmini süresi, diğer tanı ve tedavi seçenekleri ve bu seçeneklerin getireceği fayda ve riskler ile sağlığınız üzerindeki muhtemel etkileri, tıbbi müdahalenin/ girişimin muhtemel komplikasyonları, girişimi reddetmeniz durumunda ortaya çıkabilecek muhtemel fayda ve riskler, kullanacağınız ilaçların önemli özellikleri, sağlığınız için kritik olan yaşam tarzı önerileri ve gerektiğinde aynı konuda tıbbi yardıma nasıl ulaşabileceğiniz konularında bilgi verilecektir. Girişim-işlem-ameliyat öncesinde yapılması gereken, yaş, tıbbi durumunuz ve size uygulanacak girişime göre değişen bazı tetkikler bulunmaktadır. Doktorunuz veya anestezi uzmanı sizi bu tetkikleri yaptırmanız için yönlendirecektir. Bu bilgilendirmenin sonunda serbest iradeniz ile girişime onay verebilirsiniz ya da girişimi reddedebilirsiniz.

1-Planlanan Girişimin – Tıbbi Müdahalenin Adı: Bilateral Parsiyel Nefrektomi Ameliyatı

2-Hastalığınızın Muhtemel Sebepleri, Nasıl Seyredeceği ve Hastalığınız Hakkında Bilmeniz Gerekenler: Her iki böbreğinizde tümör bulunmaktadır. Bu tümörlerin yapılan radyolojik ve laboratuvar tetkikleri sonrasında büyük olasılıkla kötü huylu olduğu düşünülmektedir. Tümörün kesin tanısının konması için yapılacak biyopsi genellikle yeterli sonuç vermediğinden cerrahi esnasında bir kısmının alınıp frozen (patolojik) inceleme sonrasında sonuca göre sadece kitlenin çıkarılması veya tamamen böbreğin alınması gerekebilir. Nihai sonuç ancak kitlenin çıkarılması sonrası patolojik inceleme sonrasında öğrenilecektir. Amaç, tümörlü kitlenin vücuttan minimal komplikasyonla tamamen uzaklaştırılmasıdır. Böylece böbrekteki tümörün vücudunuzun diğer organlarına bası veya yayılarak yapacağı komplikasyonlar ve yaşam sürenizin kısaltması engellenmeye çalışılır. Börek tümörü küçük ve tümörü böbrek dışına çıkmamış olgularda başarı şansı yüksek (% 60- 70) olup bu hastaların tümörsüz bir yaşam yakalama şansı vardır. Ameliyatın başarılı geçmesine rağmen takiplerde hastanın kalan böreklerinde tekrar tümör gelişme olasılığı mevcuttur. Hastanın ameliyat sonrası immunoterapi, radyoterapi ve kemoterapi gibi ek tedavilere ihtiyacı olabilir. Hastanın geride bırakılan böbreklerinin fonksiyonlarının yeterli olmaması veya takiplerde böbrek hasarı yapan bir hastalığın gelişmesi sonucunda hastanın diyaliz ihtiyacı olabilir.

3-İşlemden Beklenen Faydalar: Bilateral parsiyel nefrektomi ameliyatının bazı potansiyel faydaları şunlardır:

  • Kanser kontrolü: Eğer her iki böbrekte de kanserli tümörler varsa, bilateral parsiyel nefrektomi ameliyatı, kanserin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Her iki tümörün çıkarılması, kanserin yayılma riskini azaltabilir ve kanserin kontrol altına alınmasına katkıda bulunabilir.
  • Böbrek fonksiyonlarının korunması: Bilateral parsiyel nefrektomi ameliyatında, her iki böbreğin de kısmi olarak çıkarılması gerekebilir. Ancak, sağlıklı böbrek dokusu korunmaya çalışılır. Bu, böbrek fonksiyonlarının korunmasına yardımcı olabilir ve böbrek yetmezliği riskini azaltabilir.
  • Uzun vadeli sağlık: Eğer her iki böbrekte de kanserli tümörler varsa ve bu tümörlerin çıkarılması gerekiyorsa, bilateral parsiyel nefrektomi ameliyatı hastanın kanserle ilgili uzun vadeli sağlığını iyileştirebilir. Tümörlerin çıkarılması, kanserin kontrol altına alınmasını sağlar ve hastanın sağlığının iyileşmesine yardımcı olur.
  • Rekürrens riskinin azalması: Eğer her iki böbrekte de kanserli tümörler varsa, bu tümörlerin çıkarılması rekürrens (tekrarlama) riskini azaltabilir. Bilateral parsiyel nefrektomi ile tüm tümörlerin çıkarılması sağlandığında, kanserin tekrarlama olasılığı azalır.

4-İşlemin Uygulanmaması Durumunda Karşılaşılabilecek Sonuçlar; Muhtemel Fayda ve Riskler: Tümörlerin vücudunuzda kalmaya devam etmesi durumunda zaman içinde etkilenen böbreğin fonksiyonlarında kayıp, idrardan kanama, büyüyen kitlenin komşu organlara (bağırsaklar, pankreas, dalak, karaciğer, akciğer vb) basısına bağlı bulgular (bulantı-kusma, bağırsak tıkanıklığı, karaciğer ve pankreas yetmezliği, solunum sıkıntısı, ağrı gibi), hastalığın vücudunuzdaki diğer organlara yayılması, genel vücut bitkinliği, kemik ağrıları yaşam sürenizin kısalması gibi şikayetler gelişebilir.

5-Diğer Tanı ve Tedavi Seçenekleri, Bu Seçeneklerin Getireceği Fayda ve Riskler ile Hastanın Sağlığı Üzerindeki Muhtemel Etkileri: Alternatif olarak; seçilmiş vakalarda laparoskopik olarak parsiyel nefrektomi uygulanabilir. Ciltten yerleştirilen 4 veya 5 adet ince boru içinden çalışılarak ameliyat gerçekleştirilir. Operasyon başlangıcında mesaneye bir kateter, operasyon esnasında böbreğe bir stent ve bitiminde operasyon bölgesine bir dren konur. Operasyonun sonunda uygun bir kesiden kitle çıkarılır.  Laparoskopik girişimlerin hastanede kalış, iyileşme süreleri, ağrı kesiciye ihtiyaç duyma, işe ve günlük yaşama dönme süreleri daha kısa ve kozmetik görünümü daha güzel olmaktadır. Ayrıca kriyocerrahi veya radyofrekans ablasyon gibi yöntemlerle de böbrekteki kitleler tedavi edilebilir.

6-İşlemin Riskleri-Komplikasyonları:

Genel Riskler:

  • Akciğerlerin küçük bölgeleri kapanabilir, bu da akciğer enfeksiyonu riskini artırabilir. Antibiyotik tedavisi ve fizyoterapi gerekebilir.
  • Bacaklardaki pıhtılaşmalar (derin ven trombozu) ağrı ve şişmeye neden olabilir. Nadiren bu pıhtıları bir kısmı yerinden kopup akciğere gider ve ölümcül olabilir.
  • Kalbin yükünün artması nedeniyle kalp krizi gelişebilir.
  • İşlem nedeniyle ölüm olabilir.

Bu ameliyatın riskleri:

  • Operasyon sırasında vücudunuza verilen pozisyona bağlı olarak operasyondan sonra kas ağrıları olabilir.
  • Büyük böbrek damarlarından kanama olabilir. Bu durumda ek cerrahi girişim ve kan nakli gerekebilir (% 5-7)
  • Cerrahi sırasında böbreğin bağırsaklara yapışık olması durumunda gerekirse bağırsağın o bölümünü de çıkarmak gerekebilir (% 1’den az). Bu durum ameliyat yarasının daha uzun olmasına, geçici veya kalıcı ileostomi veya kolostomi gereksinimine ve hastanede kalış süresinin uzamasına neden olabilir (% 1-2).
  • Karın içinde gizli kanama olabilir. Bu durumda sıvı tedavisi veya ek cerrahi girişim gerekebilir. Kanama durmaz veya kontrol edilemezse ek cerrahi girişime ihtiyaç olabilir (% 2-7).
  • Karın içinde cerahat birikmesi gibi enfeksiyon komplikasyonları gelişebilir. Bu durumda antibiyotik tedavisi ve ek cerrahi ile boşaltılma gerekebilir (% 0.5-3).
  • Özellikle erkek hastalarda, ameliyat sonrası idrar kesesinin rahat boşalamaması nedeniyle idrar sondası gerekebilir. Bu durum genelde geçicidir ve idrar kesesi fonksiyonları normale gelene kadardır (% 0-2).
  • Barsak içeriğinin kaçağına neden olan barsak yaralanması olabilir. Bu durum ameliyat yarasının daha uzun olmasına, geçici veya kalıcı ileostomi veya kolostomi gereksinimine ve hastanede kalış süresinin uzamasına neden olabilir (% 1-3).
  • Ameliyat sonrası barsak hareketleri yavaşlayabilir ve durabilir. Bağırsaklarda şişkinlik ve kusmalara neden olabilen bu durumda sıvı ve antibiyotik gerekebilir ve hatta ek cerrahi girişime ihtiyaç doğabilir (% 1-4).
  • Bazı hastalarda yara iyileşmesi anormal olabilir, bu durumda yara ağzı kalınlaşabilir, kızarık veya ağrılı olabilir. Ameliyat esnasında sinir kesisine bağlı kas güçsüzlüğü ve buna bağlı fıtığa benzer bir görünüm oluşabilir (% 1’den az).
  • Yara yerinde fasyanın dikişlerinin atmasına bağlı kısa veya uzun dönemde fıtıklaşma görülebilir (% 1-2).
  • Özellikle şişman hastalarda, kısmen veya tamamen yara yeri açılması gelişebilir (% 1-4).
  • Ameliyat sonrası barsaklar arasında yapışıklıklar gelişebilir. Kısa dönemde veya uzun dönemde gelişebilecek bu komplikasyonda cerrahi tedavi gerekebilir.
  • Ameliyat esnasında bir kısmı çıkarılması planlanan bir ya da her iki böbreğin tamamının alınması gerekebilir (% 2-4).
  • Böbrek yetmezliği gelişebilir. Diyaliz ihtiyacı olabilir (% 1.5-12).
  • Ameliyat sonrası idrar kaçağı (fistül) olabilir. Bu durumda ek cerrahi girişim gerekebilir ve hastanede kalış süresinin uzamasına neden olabilir (% 9-17).

Ortaya çıkabilecek yan etkiler:

  • Sık görülebilen yan etkiler: Ağrı
  • Nadir görülebilen yan etkiler: Yara yerinin enfeksiyon kapması, yara yerinin kısmi ya da tamamının açılması, uzamış ileus (geçici barsak tıkanıklığı), peritonit (karın zarı iltihabı)
  • Çok nadir görülebilen yan etkiler: Çevre damarlarda yaralanmaya bağlı kanamalar, dikişlerin tutmaması, barsak, karaciğer veya dalak yaralanması, idrar yolu enfeksiyonu, kana enfeksiyon karışması (bakteriyemi ve/veya sepsis), karın içi apse oluşumu.

7-Tıbbi Müdahalenin – Girişimin Kim Tarafından, Nerede, Ne Şekilde ve Nasıl Yapılacağı ile Tahmini Süresi: Üroloji uzmanı tarafından ameliyathanede yapılacaktır. ~240 dakika sürecek bu işlem genel anestezi altında yapılmaktadır. Böbreklerdeki kitlelerin çıkarılmasıdır. Ancak, bir böbreğin veya her iki böbreğin tamamen çıkarılması gerekebilir. Gövdenin ön bölümünde kaburgaların 2-3 cm altından kaburgalara paralel ~30 cm’lik veya karın ön duvarında yukarıdan aşağı ~30-40 cm’lik bir kesi ile operasyon gerçekleştirilir. Operasyon başlangıcında mesaneye bir kateter, operasyon esnasında böbreklere stent ve bitiminde operasyon bölgesine birden fazla dren yerleştirilir. Ameliyat genellikle önceden planlanmış olarak nadiren de kitlenin bası etkilerine bağlı acil şartlarda genel anestezi altında yapılır. Gövdenin ön bölümünde 40-60 cm’lik bir kesi ile operasyon gerçekleştirilir. Böbrekteki kitle etrafındaki çok az bir miktar normal böbrek dokusu ile beraber çıkarılır. Seçilmiş vakalarda aynı tarafın böbrek üstü bezinin alınması gerekebilir. Her iki böbrek üstü bezinin alınması durumunda hastanın hayatını devam ettirebilmesi için böbreküstü bezlerinden salgılanan hormonların dışarıdan alınması gerekmektedir. Ameliyat esnasında patolojiye yollanan frozen inceleme (dokunun patoloji olarak boyanmadan incelenmesi- boyama yapılmadığı için kesin olmamakla birlikte dokunun tümör olup olmadığı gerekebilir. Gerekli görülürse bölgedeki lenf bezleri de çıkarılır. Operasyon başlangıcında mesaneye bir kateter, operasyon esnasında böbreklere stent (double-j kateter ve/veya nefrostomi kateteri) ve bitiminde operasyon bölgesine 2 adet dren (ameliyat alanında oluşan kan ve sıvı birikimini dışarıya almak amacıyla kullanılan bir tüp) yerleştirilir. Operasyonun başlangıcında hastalara burundan mideye uzanan bir tüp takılarak mide ve bağırsak içeriğinin temizlenmesi ve operasyonun kolaylaştırılması amaçlanır. Bu tüp ameliyattan sonra birkaç gün içinde çekilecektir.

8-Kullanılacak İlaçların Önemli Özellikleri: Ameliyat öncesinde bağırsak temizliği yapılır. Bu temizlik esnasında lavmanlar kullanılacaktır. Genel anestezi için verilen ilaçlardan başka bölgesel (lokal) olarak uyuşturucu ilaç verilebilir. Bazı hastalara profilaksi denilen işlem gereği işlemle birlikte antibiyotik verilebilir. Ayrıca işlem sonrasında ağrıyı azalmak için makattan (küçük çocuklarda), damardan veya kas içine uygun ağrı kesiciler uygulanabilir.

9-Sağlığınız İçin Kritik Olan Yaşam Tarzı Önerileri:

a) Girişimden önce hastanın dikkat etmesi gereken hususlar:

  • Ameliyat günü saat: 00:00’dan itibaren katı ve sıvı gıdalar alınmaması gerekmektedir. Katı ve sıvı gıdalar alınırsa veya sigara içilirse anestezi verilemeyebilir ve ameliyatınız ertelenebilir.
  • Hipertansiyon ilaçlarınız sabah çok az bir su ile alabilirsiniz. Tansiyon ilaçlarınız almazsanız ve ameliyathanede tansiyonunuz yükselirse ameliyatınız ertelenebilir.
  • Kan sulandırıcı ilaçlarınızı doktorunuza bildiriniz. İlaçlarınızdan kesilebilecekler kesilecektir. Kesilemeyecek ilaçlarınız, subkutan (cilt altına) uygulanan ilaçlar ile değiştirilebilir.
  • Diğer kronik hastalıklarınız için sürekli kullandığınız ilaçları doktoruna bildirmeniz gereklidir. İlaçlarınızdan kesilebilecekler kesilebilir, kesilemeyecek ilaçlarınız, subkutan (cilt altına), intramuskuler (kas içine) ve intravenöz (damar içine) uygulanan ilaçlar ile değiştirilebilir.
  • Ameliyat olacağınız bölgedeki kılların mümkünse tıraş makinesi ile almanız önerilir. Bu ameliyat işlemine kolaylık sağladığı gibi ameliyat sonrası enfeksiyon gelişmesini ve pansumanların değiştirilmesi esnasında olabilecek ağrılarınızı azaltır.

b) Girişimden sonra hastanın dikkat etmesi gereken hususlar:

  • Ameliyat sonrası az ziyaretçi kabul edin ve mümkün olduğunca ziyaretlerin kısa süreli olmasına dikkat etmelisiniz. Enfeksiyon gelişme ihtimalini azaltacaktır.
  • Doktorunuz size söylemeden asla katı veya sıvı gıdalar almayınız. Alırsanız bulantı ve kusma gibi istenmeyen durumlar ile karşılaşılabilirsiniz. Gıda ve sıvı ihtiyacınız serum ve/veya parenteral nutrisyon (damardan beslenme sıvıları) ile sağlanacaktır.
  • Vizit saatlerinde yatağınızda olmanız gerekmektedir.
  • Doktorunuz size söylemeden asla ayağa kalkmayınız ve dolaşmayınız. Anestezi etkileri geçmeden kalkarsanız düşmenize ve yaralanmanıza sebep olabilir.
  • Taburcu olduktan sonra doktorunuzun size söyleyeceği tarihe kadar pansumanlarınızı düzenli yapmalı veya yaptırmalısınız. Pansuman yapılmazsa yara yerinizde enfeksiyonlar gelişebilir.
  • 1 hafta sonra dikişlerinizi aldırmalısınız.
  • 1 aylık bir sürede ağır egzersiz ve yük taşımaktan kaçınmalısınız.
  • Patoloji alınmış ise (ameliyatta vücut dışına çıkarılan parça) sonucu ile üroloji poliklinik kontrolüne gelmelisiniz. Patoloji sonucunun ne zaman çıkacağını ilgili bölümden öğrenmelisiniz.
  • Hekimce önerilen perhiz ve ilaç tedavileri kullanılmalı, size önerilen zamanlarda düzenli poliklinik kontrollerine gelmelisiniz.

10-Gerektiğinde Aynı Konuda Tıbbi Yardıma Nasıl Ulaşılabilir: Tedavi/ameliyat uygulanmasını kabul etmemek serbest iradenizle vereceğiniz bir karardır. Sağlık mevzuatı gereği her bireyin hastane ve hekim seçme özgürlüğü vardır. Gerektiğinde aynı konuda, hastanemiz veya diğer hastanelerdeki uzmanlarından tıbbi yardım alabilirsiniz. Acil durumlarda size en yakın bir sağlık kuruluşunda ya da acil çağrı merkezi (telefon: 112) aracılığıyla tıbbi yardıma ulaşmanız mümkündür.

Gökçe Dündar avatarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WhatsApp chat